Ne Aramıştınız?

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. Hukuk Dairesi - Alacak Davası

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. Hukuk Dairesi - Alacak Davası

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ  7. Hukuk Dairesi - Alacak Davası

18 Şubat 2022,Cuma
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi ...
DAVA TÜRÜ : ALACAK
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R GI TA YK A RA R I
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, İlk Derece Mahkemesinin objektif, mantıksal ve hayatın olağan akışına uygun, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür.
2-İlk Derece Mahkemesi kararında zorunlu arabuluculuk gideri ile ikramiye farkı alacağına uygulanan faiz türüne ve faiz başlangıç tarihlerine yönelik hatalı şekilde hüküm kurulduğu saptanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta, tarafların zorunlu arabuluculuk kapsamında arabuluculuk faaliyetinde bulundukları ve sürecin sonunda anlaşamadıkları görülmektedir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda arabuluculuk masrafının davalının harçtan muaf olduğu gerekçesiyle hazine üzerinde bırakılmasına karar verilmiş ise de 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 11,12,13 ve 14. fıkraları gereğince arabuluculuk giderinin yargılama gideri olduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yargılama giderlerinden sorumluluk başlıklı 326.

maddesinin 1. fıkrasına göre yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınması gerektiği dikkate alındığında arabuluculuk masrafının yazılı şekilde hazine üzerinde bırakılması hatalıdır.
696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23.madde, kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kuralları belirlemekle burada söz konusu olan Yüksek Hakem Kurulu kararıyla bağıtlanan en son Toplu İş Sözleşmesi davacının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu hükümlerine göre yararlandığı bir Toplu İş Sözleşmesi değildir. Bu itibarla davacının ikramiye farkı alacağı talebine en yüksek işletme kredisi faizi uygulanması da isabetsizdir. Keza Yüksek Hakem Kurulu kararıyla bağıtlanan en son Toplu İş Sözleşmesinin ikramiyeye ilişkin hükmünde "İşçilere Ocak ve Temmuz aylarında 5'er günlük olmak üzere yılda toplam 10 günlük (5x2=10) ücretleri tutarında ikramiye ödenir" denilmekte olup iş sözleşmesinin 7. maddesinde ise "işçiye yapılacak ödemelere ilişkin hesap dönemi, her ayın 15'i ile bir sonraki ayın 14. Günüdür" denilmektedir. Bu hükümlerde ödeme için tereddüte yer vermeyecek şekilde belirli ya da kesin bir vade söz konusu olmadığından kendiliğinden temerrüt gerçekleşmez. Dolayısıyla ikramiye farkı talebi bakımından daha önce temerrüt gerçekleştiği ispat edilemediğinden dava ve ıslah tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. Açıklanan hususlar bozma sebebi ise de bu yanlışlıkların düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından, kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/2. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, yukarıda yazılı sebeplerden, İlk Derece Mahkemesi kararının "Brüt 136,20 TL ikramiye fark alacağının; 31,00 TL'sinin 15/01/2019 tarihinden, 32,30 TL'sinin 15/07/2019 tarihinden, 35,75 TL'sinin 15/01/2020, 37,15 TL'sinin 15/07/2020, tarihinden itibaren 6356 sayılı Yasanın 53. maddesine göre Bankalarca uygulanan en yüksek banka işletme kredisi faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" şeklindeki 2 numaralı bendinin hükümden çıkartılarak yerine,
"2- Brüt 136,20 TL ikramiye fark alacağının 100,00 TL'sinin dava tarihinden, kalanının ıslah tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine," bendinin yazılmasına,
İlk Derece Mahkemesi kararının "Dava açılmadan önce yapılan 680,00 TL arabuluculuk giderinin davalı kurumun harçtan muaf olması nedeni ile HAZİNE ÜZERİNDE BIRAKILMASINA," şeklindeki 6 numaralı bendinin hükümden çıkartılarak yerine
"6-Dava açılmadan önce yapılan 680,00.- TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine" bendinin yazılmasına hükmün bu şekilde düzeltilerek oynanmasına 23.12.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.